22 Haziran 2009 Pazartesi

BAL ÇEŞMESİ














Bu pazar günü( 21,06,2009 )kayınpederimin ricasını kıramayarak bal hasadına yardıma gittim,çok değişik bir pazar günü geçirdim.Arılar baharı çalışarak geçirdi ye kovanları bal ile doldurdu.bizede bu doğanın en nefis armağanını alıp yemek kaldı.
Bu arılar dünyanın en çalışkan canlıları günde yüzlerce kilometre yol katedip milyonlarca çiçek dolaşarak kendi enzimleriyle adına BAL dediğimiz o nefis lezzeti bizler için kovanların içerisindeki peteklere boşaltıp bozulmaması için üzerinide sırla kaplıyorlar.
Yaptıkları iş bununlada kalmıyor çiçekleri ve meyveleri polenleri birbirine taşıyarak döllüyorlar.geçen gün bir yazıda okumuştum ,eğer arılar olasa şu an dünya üzerindeki bitki çeşitlerinin yarısından çoğu yok olurmuş.siz düşünün artık arıların ne kadar yararlı olduğunu.
Şimdi birazda benim yaşadığım tecrübeyi anlatayım sizlere,sabah 06 da kalktım ve kayınpederim ve kayınbiraderimle birlikte AKHİSAR KARAKÖY yakınlarında orman içindeki arıların yanına gittik,kayınpederim tütsü makinesini, yaktı (bu duman arıları sakinleştiriyormuş)ve daha önce hangi kovandan kaç petek bal alacağını belirlemiş ,işaretlemiş çünkü kovanın içindeki bütün bal alınmıyormuş arıların kışlık yiyecekleri bırakılıyor.kovanları açıp daha önce belirlediği petekleri boş kovanlara alıp eve getirdik.Bu peteklerin balını süzdürmek için özel bir makinesi var önce peteklerin üzerindeki sır tarak gibi bir aletle alınıyor sonra makineye 4 petek yerleştirip el ile çevriliyor ve petekteki bal dönmenin hızıyla makinenin iç duvarına çarpıyor ve oradan süzülerek aşağıya adını BAL ÇEŞMESİ koyduğum musluğa geliyor burdan akan bal bir elekten geçirilerek tenekelere alınıyor.şeker problemi olmayanlara bu hakiki baldan tavsiye ederim.hele prtrği ile yemenin tadına doyum olmuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder